Astroloji: Burçlardan Daha Fazlası


Shakespeare der ki:

“Bütün dünya bir sahnedir; kadın ve erkekler ise sadece birer oyuncu. Hepsinin giriş ve çıkış zamanları vardır ve bir insan hayatı boyunca birçok rol oynar…”

 

İşte astroloji bana tam olarak bunu hatırlatıyor.

Gezegenler sahnedeki karakterlerse, burçlar onların kostümleri, evler ise oyun alanlarıdır.

Astroloji bir dildir çünkü bu sembolleri okuruz.

Antik çağlarda bu dilin adı Tanrılarla konuşmaktı.

Mars sadece bir gezegen değildi, bir ilkeydi: cesaretin, savaşın, arzunun sembolüydü. 
Antik Yunan'da Ares, Mezopotamya'da Nergal, Germenlerde Tiwazdı. 

Venüs güzelliği ve aşkı temsil ederdi, ama bu sadece romantizm değildi; aynı zamanda değer duygusuydu.

Bu gezegensel arketipler Sümer’den, Mısır’a, Yunan’dan Mezopotamya’ya kadar birçok uygarlıkta Tanrılarla özdeşleştirilmişti.

Günümüzde hâlâ şöyle tepkiler alabiliyoruz: “Yani şimdi Mars’a mı inanıyorsun?”

Bu tür yaklaşımlar astrolojiyi hiç anlamamış olmanın sonucudur. Astroloji bir inanış değil, bir sembolik okuma sistemidir.

Mars’a tapmıyoruz ya da Koç burcuna tapmıyoruz. Ama Mars’ın taşıdığı enerjiyi, evrendeki ritmi, hayatla senkronize bir dil olarak okuyoruz.

Binlerce yıl önce insanlar gökyüzüne bakarak ruhun dilini çözmeye çalıştı. Biz de bugün aynısını yapıyoruz ama modern kelimelerle.


Astroloji Bir Dil midir?

Astrolojiyi sadece gezegenlerin konuştuğu bir dil olarak görmek bazen derin gelebilir.
Ama bu dili öğrenmekle bitmiyor her şey.
Sadece “Venüs Akrep’te, o yüzden kıskancım” demek için mi bu kadar kadim bilgi bize kaldı?

Evet, astroloji bir dil olabilir.
Ama bu dili sadece konuşmak yetmez.
Eğer sadece “Merkür geriliyor, ex yazacak mı?” diyorsak belki de gerçekten bize ait olmayan bir hayatı yaşıyoruzdur.

Astroloji sadece ne olacağını göstermez,
senin o olana nasıl karşılık vereceğini de gösterir.
Bu yüzden astroloji bir kehanet değil,
kendini fark etme aracıdır.

Gökyüzüne bakarken aslında içindeki evreni okumaya başlarsın.

Astroloji bir inanç mı?

Astrolojiye inanmak gerekmez.
Çünkü astroloji bir inanç değil, sembolik ve ritmik bir zaman okuma sistemidir. Ne bir dine, ne de bir ideolojiye dayanır.
Kişiyle kendi bilinç süreçleri arasında kurulan bir gözlem alanıdır. Ezberletmez, farkındalık kazandırır.

Bu sistem, temelde doğa döngülerine dayanır.
Zodyak kuşağı, Güneş’in yıl boyunca izlediği ekliptik yol temel alınarak oluşturulmuştur. Bu yol, mevsimsel dönüşlerle birebir ilişkilidir.

Yani burçlar, yalnızca semboller değil, mevsimsel geçişlerin ve enerji değişimlerinin matematiksel karşılıklarıdır.

Örneğin:
• Koç burcu, ilkbahar ekinoksuyla başlar. Bu dönem doğada yeni filizlerin ortaya çıktığı, canlılığın arttığı zamandır. Koç da bu yüzden başlangıç, hareket ve atılım temasını taşır.

• Yengeç burcu, yaz gündönümünde başlar. Bu, günlerin en uzun olduğu, doğada büyümenin en hızlı yaşandığı dönemdir. Yengeç burcu da bu nedenle koruma, besleme ve duygusal bağlılıkla ilişkilendirilir.

• Terazi, sonbahar ekinoksuna denk gelir. Gece ve gündüz eşittir; bu fiziksel denge durumu, burcun adalet, uyum ve ilişkiler temasıyla örtüşür.

• Oğlak, kış gündönümünde başlar. Güneş’in ışığının en az olduğu bu dönem, doğada içe çekilmenin, plan yapmanın ve yapı kurmanın zamanıdır. Oğlak burcu bu yüzden disiplin, sorumluluk ve uzun vadeli hedeflerle ilişkilidir.


Astroloji, bu döngüsel yapıyı insan davranışları, psikolojisi ve yaşam döngüleriyle ilişkilendirerek,
zamanın doğal akışıyla insan deneyimi arasındaki bağlantıyı anlamamıza yardımcı olur.

 

Astrolojinin çoğu zaman göz ardı edilen bir yönü de, onun son derece matematiksel bir sistem oluşudur.

Her gezegenin derecesi, konumu, yörüngesi, hız değişimi, retro hareketi ve açıları astronomik hesaplamalarla belirlenir. 
Bir doğum haritası, aslında kişinin doğduğu anda gökyüzünün matematiksel izdüşümüdür.

Zodyak 360 derecelik bir dairedir ve her burç 30 derecelik eşit dilimlere ayrılır. Gezegenlerin bu çember içindeki konumları, ev sistemleriyle birleşerek geometrik bir anlam kazanır.

Bu sistem “inanmak” için değil, gözlemlemek, ölçmek ve yorumlamak içindir.